Tedavisi mümkün olmayan hastalığa yakalanan bireyin, hayatını acısız şekilde hekim desteği ile sonlandırma hakkı olmalıdır. Bu yönde bir talebi görmezden gelmek ve kişiyi yaşamaya zorlamak bana göre haksız bir dayatma. Sağlıklı bir yaşam süren bireyler hangi hakka dayanarak acı çeken bir kişi adına karar veriyor? Yine hangi hakka dayanarak hasta bireyin ömür boyu acı çekmesine neden oluyor?
Hayat boyu çekeceği acıyı hür iradesiyle sonlandırmak isteyen kişinin talebini görmezden gelmek ne kadar insani? Ötanazi hakkına karşı çıkan kişiler, başka birey üzerinde hakimiyet hakkı olmadığını kavramamış kişilerdir. Ayrıca ötanazi hakkına sert bir şekilde karşı çıkmak, insanların kendilerini diğer insanların yerine koyabilme duygusundan yoksun olduğunu göstermektedir.
Bireyler eşit koşullarda yaşamıyor. Seyahat edebilen, denize girebilen, koşabilen, yaşamdan keyif alabilen bir kimse ötanazinin insanlık dışı olduğunu çünkü canlı yaşamının insan müdahalesi ile sonlandırıldığını düşünebilir. İnsanlar, ötanazi talebi bulunan insanların çok farklı şartlar altında yaşadığını sanırım görmezden geliyor.
İnsanın hür iradesiyle hayata acı duymadan veda etmesi, yıllarca acı çekmesinden daha üzücü olabilir mi? Bu yönde talebi olan bir kişinin talebinin yok sayılması ve kişinin yıllarca acı çekmeye mahkûm edilmesi şüphesiz üzücüdür. Acının sonlandırılması mümkün olmasına rağmen uzamasına kayıtsız kalmak bana göre insani değerler ile bağdaşmıyor.
Kimi insanların kültürel değerleri gözeterek ötanaziye karşı olduğunu görüyoruz. Kültürel değerleri ecelden önce ölümü yasaklayan birey ötanazi hakkını kullanmayabilir ve bu hakkını kullanmaya zorlanamaz. Diğer taraftan kültürel değerlerin ecelden önce ölüme karşı olması nedeniyle toplumun bütünü için ötanazi yasaklanmamalıdır. Bireylerin kararını yok sayan bu tutum, toplum yaşamının iyileşmesine katkıda bulunmamaktadır.
Ötanazi hakkı bugün pek çok ülkede maalesef yasal olarak tanınmamıştır. Kimi insanlar mevcut hukuki düzenlemelere tamamıyla bağlı olduğundan bu hakka karşı çıkmaktadır. Oysa kanunlar mükemmel olmayabilir ve kanunların iyileştirilmesi gerekebilir. Örneğin bir zamanlar beyaz ve siyah deri rengine sahip insanlar hukuki açıdan eşit değildi. Bugün ırkçılık olarak adlandırılan eylemler tarihin bir bölümünde normal ve yasaldı. Geçmiş dönemde yaşasaydık, hatalı olduğu görülen bu kanunları temel alarak siyah ve beyaz deri rengine sahip insanların kanunen eşit olmaması gerektiğini mi savunacaktık?
Ötanazi uygulamasının yasallaşması halinde uygulamanın istismar edileceğini düşünenler olabilir. Ancak istismarın mümkün olmayacağı bir sistem kurmak asla imkânsız değildir.
İnsanların kendi yaşam ve düşünce tarzını diğer kişilere dayatması ve diğer kişilerin bu buyruklara göre yaşamalarını beklemesi birlikte yaşamanın gerekliliklerine aykırıdır. Bu yüzden böyle bir tutum toplum yaşamının iyileşmesine katkıda bulunmaz ve sorunların oluşmasına sebebiyet verir. Kültürel değerlere, buyruklara göre yapılan hukuki düzenlemeler bu yüzden sakıncalıdır. Bu durumun farkına varabilmiş ülkeler devlet yönetiminde ve yasama sürecinde herhangi bir kültürel öğretinin buyruklarını referans almaz. Bugün uygar olarak addedilen toplumların genelinde bu ilke benimsenmiştir.
Hukuk sistemini iyileştirme amacı olan ülkelerin insan iradesine saygı duyan anlayışı benimsemesi gerekiyor. Böyle bir durumda tedavisi mümkün olmayan hastalığa yakalanmış kimsenin yaşamına son verme kararı hukuki açıdan saygıyla karşılanacaktır.
Konuyla ilgili olarak bir adım daha ileri gitmek istiyorum. Bana kalırsa bireylerin yasal olarak, tedavisi mümkün olmayan bir hastalığı bulunmasa dahi hekim desteğiyle yaşamlarını sonlandırma hakkı olmalıdır. Elbette bu aşamada birtakım şartlar ve uygulamalar gereklidir. Bu talebi karşılamanın geri dönüşü olmadığının bilinciyle ilk etapta tıbbi destek verilebilir. Bireyin bu kararından vazgeçebileceği nedeniyle makul bir süre boyunca talep karşılanmayabilir. Fakat akli dengesi yerinde olan birey yaşama veda etmek istiyorsa bu karara saygı duymak gerekir.
Bireysel özgürlüğün yeterince tesis edilmediği ülkelerde ötanazi hakkının uzunca bir süre gündeme geleceğini düşünmüyorum. Sosyal ve ekonomik açıdan belirli bir noktaya ulaşmış ülkelerde ise ötanazi hakkının zamanla gündeme gelmesini ve yasalaşmasını görmek sürpriz olmaz.
Özet ile ideal olan durum, ötanazi hakkının yasal olarak tanınmasıdır. Uygulamaya sıcak bakmayan kişiler bu uygulamaya başvurmazlar ve bu durum herhangi bir sorun teşkil etmez. Diğer taraftan uygulamadan yararlanmak isteyen kişilere bu imkânın sağlanmaması, kararların dayatılması anlamına gelir ve sorun teşkil eder.
Bir gün insanların, içerisinde bulunduğumuz dönemi inceledikleri zaman ötanazi hakkının yasal olmadığını öğrendiklerinde şaşıracaklarını düşünüyorum. Tıpkı bizim bugün, insanların bir zamanlar dünyanın düz olduğuna inandıklarına şaşırdığımız gibi.
Ötanazinin yasal olduğu ülkeler
Yasal olarak uygulamada aktif ötanazi ve pasif ötanazi bulunmaktadır. Aktif ötanazide bireyin hayatı doğrudan hekim müdahalesi ile sonlandırılmaktadır. Pasif ötanazide ise hayatın devamlılığı için gerekli tedavinin sonlandırılması yoluyla bireyin hayatı doğrudan değil dolaylı olarak sonlanmaktadır.
Aktif ötanazinin yasal olduğu ülkelerin sayısı şu an için sınırlıdır. Bu yazının yayımlandığı tarih itibarıyla Vikipedi maddesine göre Batı Avustralya, Belçika, Hollanda, İspanya, Kanada, Kolombiya, Lüksemburg, Yeni Zelanda ülkelerinde aktif ötanazi yasaldır. Bu ülkelere ek olarak Şili, Finlandiya, Almanya, Hindistan, İrlanda, Norveç, İsveç, İsviçre başta olmak üzere kimi ülkelerde aktif ötanazi yasal değildir ancak pasif ötanazi yasaldır.
Türkiye’de aktif ötanazi yasal olmayıp ötanazi uygulanması kasten öldürme suçu oluşturmaktadır. Tıp Ceza Hukukunun Güncel Sorunları başlıklı V. Türk Alman Tıp Hukuku Sempozyumu bünyesinde Türkiye’de pasif ötanazinin yaygın olarak uygulandığı belirtilmiştir. Aynı sempozyumda anestezi ve reanimasyon ünitesinde çalışan bir anestezi uzmanı uygulamada pasif ötanaziyi nasıl uyguladıklarını anlatmıştır. (Kaynak: Demirörs, Ö, Hızal, S . (2016). Türk Ceza Hukuku açısından ötanazi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 65. cilt.)
Daha fazla okuma içeriği
- Hollanda ötanazi yasasının kapsamını genişletmeye hazırlanıyor (BBC Türkçe)
- Yeni Zelanda’da halk referandumda ötanazinin yasallaştırılmasına destek verdi (BBC Türkçe)
- Hollanda’da “yaşamaktan bıkan yaşlılara ötanazi” tartışması (BBC Türkçe)
- Almanya Anayasa Mahkemesi ötanaziye yardım yasağını iptal etti (BBC Türkçe)
- AİHM’den ötanazi kararı (DW Türkçe)
- Alman Anayasa Mahkemesi’nden yaşama son verme hakkına yeşil ışık (DW Türkçe)
- Kaliforniya’da ötanazi serbest bırakıldı (DW Türkçe)
- 104 yaşındaki Avustralyalı ötanazi yolunda (DW Türkçe)
- İspanya Parlamentosu, ötanaziyi yasal hale getirdi (Euronews Türkçe)